Otopark forum vs. Dizel

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Bi önceki kasa i20 için konusursak, 5 sene önce ehliyeti ilk aldığımda 1.2 atmosferik olanı 1 sene kullandım. Evet devir çeviriyor ve beni tatmin ediyordu acemi şöför olarak. Sonra dizelci babam satıp 1.4 dizelini aldı aynı arabanın. O arabayla ilk tanısmamı unutamam. Yalnız kalıp gazı ilk köklediğimde o torkun beni yapıstırması, aman Allahım ne duyguydu. Çok kısa süreliğine kafayı öyle bi kaldırıs, atmosferiğe alısmıs bünyemi kendine asık etti. Evet 120 den sonra nefesi kesiliyordu ama ara hızlanmalarda, şehir içinde ya da yokus çıkısında, tabi yerindeyse köpek gibi gidiyordu ve 100 bin km kadar gitti. Daha da kullanıyoruz yavru kurtu
Normalde benzinli araba isterim. Fakat kıyaslandığınız arabalara göre bazen benzinlisi bazen dizeli sürüş keyfi açısından daha iyi olabilir. Benim seçimim önceki kasa için net dizel i20. Evet belki benzinli daha hızlı fakat dizelinden aldığınız keyif ve zevk benzinliyi ikiye katlar.
 
  • Beğeni
Tepkiler: bt ve ihsan
Bi önceki kasa i20 için konusursak, 5 sene önce ehliyeti ilk aldığımda 1.2 atmosferik olanı 1 sene kullandım. Evet devir çeviriyor ve beni tatmin ediyordu acemi şöför olarak. Sonra dizelci babam satıp 1.4 dizelini aldı aynı arabanın. O arabayla ilk tanısmamı unutamam. Yalnız kalıp gazı ilk köklediğimde o torkun beni yapıstırması, aman Allahım ne duyguydu. Çok kısa süreliğine kafayı öyle bi kaldırıs, atmosferiğe alısmıs bünyemi kendine asık etti. Evet 120 den sonra nefesi kesiliyordu ama ara hızlanmalarda, şehir içinde ya da yokus çıkısında, tabi yerindeyse köpek gibi gidiyordu ve 100 bin km kadar gitti. Daha da kullanıyoruz yavru kurtu
Normalde benzinli araba isterim. Fakat kıyaslandığınız arabalara göre bazen benzinlisi bazen dizeli sürüş keyfi açısından daha iyi olabilir. Benim seçimim önceki kasa için net dizel i20. Evet belki benzinli daha hızlı fakat dizelinden aldığınız keyif ve zevk benzinliyi ikiye katlar.
Bunu okuyunca aklıma 320i ve 320d tecrübe etmiş kuzenime var mı farkı diye sorduğumda aldığım, "ibrede aynı ama dizel gazlayınca nfsde nos basmış gibi hissettiriyor." cevabı geldi.

HTC One_M8 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Bi önceki kasa i20 için konusursak, 5 sene önce ehliyeti ilk aldığımda 1.2 atmosferik olanı 1 sene kullandım. Evet devir çeviriyor ve beni tatmin ediyordu acemi şöför olarak. Sonra dizelci babam satıp 1.4 dizelini aldı aynı arabanın. O arabayla ilk tanısmamı unutamam. Yalnız kalıp gazı ilk köklediğimde o torkun beni yapıstırması, aman Allahım ne duyguydu. Çok kısa süreliğine kafayı öyle bi kaldırıs, atmosferiğe alısmıs bünyemi kendine asık etti. Evet 120 den sonra nefesi kesiliyordu ama ara hızlanmalarda, şehir içinde ya da yokus çıkısında, tabi yerindeyse köpek gibi gidiyordu ve 100 bin km kadar gitti. Daha da kullanıyoruz yavru kurtu
Normalde benzinli araba isterim. Fakat kıyaslandığınız arabalara göre bazen benzinlisi bazen dizeli sürüş keyfi açısından daha iyi olabilir. Benim seçimim önceki kasa için net dizel i20. Evet belki benzinli daha hızlı fakat dizelinden aldığınız keyif ve zevk benzinliyi ikiye katlar.
Biz de davşan diyoruz kendisine hem tipinden hem de o zıplar gibi gidişinden
 
  • Beğeni
Tepkiler: Oguzhan_Toretto
Biz de davşan diyoruz kendisine hem tipinden hem de o zıplar gibi gidişinden
Bizimkinin ismi yoktu da, Accenti alınca yavru kurt demeye başladık. Düşük viteslerde belli devir aralığında dizel Accentten daha güçlü çekiyormus gibi bi hissi var. Sanıyorum torku bir anda kaba saba patlatmasından oluyor ama zevkli :D Bu arada bizdeki 75 hp 225 nm olan. 90 hp 240 nm olanlar daha medeni diyorlar.
 
Son düzenleme:
  • Beğeni
Tepkiler: letsbox
Dizelin en sevmediğim yanı kesinlikle geç ısınıyor oluşu. Kışın soğuk havalarda özellikle kısa mesafelerde kullanmak zorundaysanız motoru korumak için bir dizi farklı kullanım şekli göstermeniz ve özenli sürmeniz gerekiyor. Yağ sıcaklığı 90 dereceye ulaştı deyip seviniyorsunuz ama gaza basmazsanız ( yokuş aşağı inişlerde) yağ sıcaklığı ibresinin aşağı doğru düşüp motorun soğumaya başladığını görüyorsunuz. Keza rölantide de beklerken motor sıcaklığı düşmeye devam ediyor. Kışın uğraştırıyor işte biraz.
 
Dizelin en sevmediğim yanı kesinlikle geç ısınıyor oluşu. Kışın soğuk havalarda özellikle kısa mesafelerde kullanmak zorundaysanız motoru korumak için bir dizi farklı kullanım şekli göstermeniz ve özenli sürmeniz gerekiyor. Yağ sıcaklığı 90 dereceye ulaştı deyip seviniyorsunuz ama gaza basmazsanız ( yokuş aşağı inişlerde) yağ sıcaklığı ibresinin aşağı doğru düşüp motorun soğumaya başladığını görüyorsunuz. Keza rölantide de beklerken motor sıcaklığı düşmeye devam ediyor. Kışın uğraştırıyor işte biraz.
Bilgi için teşekkürler
İnceleyeceğim (dikkatimi çekmemişti daha önce)
Dediğim gibi benzinliye dair bir bilgim olmadığı için aradaki farkları site sayesinde öğrenmekteyim
Aslında diğer farklılıklarını da bu konu altında toplamak da düşünülebilir
Ne dersiniz?
 
  • Beğeni
Tepkiler: Cenk
Bilgi için teşekkürler
İnceleyeceğim (dikkatimi çekmemişti daha önce)
Dediğim gibi benzinliye dair bir bilgim olmadığı için aradaki farkları site sayesinde öğrenmekteyim
Aslında diğer farklılıklarını da bu konu altında toplamak da düşünülebilir
Ne dersiniz?
O zaman dizel hakkında bildiklerimi ve sürekli uyguladıklarımı şöyle açıklayayım ki dizel ve benzinli kullanıcıları aradaki farkları değerlendirebilsinler;
1- Yaz-kış ilk çalıştırmada mutlaka 30 sn- 1 dk arası rölantide beklerim, durdurmadan öncede aracı 30 sn civarı rölantide çalıştırırım turbo yağlaması devam etsin diye.
2- Bakım zamanı her motor için önemlidir fakat dizel araç daha nazlı olduğu için bakım zamanından en az 1000 km önce bakıma sokarım.
3- Soğuk havalarda yağ sıcaklığı 90 dereceyi görmeden hiç bir viteste 2 bin devir üzerine çıkmamaya çalışırım. Motor sıcaklığı 50-60 dereceye geldiğinde yavaş yavaş 2 bin üzerine çıkarım ki 90 dereceyi yani ideal çalışma sıcaklığını bulabilsin.
4- Genelde sakin sürerim ama belli aralıklarla devirli kullanırım. Dizel motorun sağlığı ve kurumların temizlenmesi için devirli kullanım önemlidir.
5- Motorun torku vermeye başladığı 1750 devir altına inmemeye çalışırım ki motor boğulmasın titremesin. İneceğini anlarsam da bir alt vitese üşenmeden geçerim. Hiç bir zaman motoru boğmam, titretmem.
6- Performanslı sürüşlerde 4 bin devir üzerine kesinlikle çıkmam. Araç yavaşlar, boşa devir çevirir, güç hiç bir şekilde gelmez, yakıt sarfiyatı artar ve zaman kaybı yaşatır.
7- Yakıt aldığım istasyonu ve yakıtı özenle seçerim. Kesinlikle hep aynı markayı ve istasyonu kullanırım. Hiç bir şekilde ucuz mazotu araca koymam. Yakıt kalitesi dizel için hayati önem taşır.
8- Yakıt ibresinde son çeyreğin altına hiç bir zaman düşmem. Deponun dibine birikmiş pislikler ve kalıntılar, son çeyreğin altına düştüğünüzde enjektörlere ve motora sirayet etmeye başlar ki motoru tıkayabilir.
9- Havadaki oksijen kalitesinin ve miktarının değiştiği yollarda ( rakımı yüksek dağ yolları gibi ), yazın havanın çok sıcak olduğu nemin fazla olduğu zamanlarda kesinlikle aracı zorlamam, fazla devir çevirmem. Zaten böyle anlarda motorun garipleştiğini, çekişin düştüğünü ve motorun alışmakta zorlandığını hissedersiniz özellikle rakımı yüksek bölgelerde. Şimdilik aklıma gelenler bu yönde diyebilirim.
 
O zaman dizel hakkında bildiklerimi ve sürekli uyguladıklarımı şöyle açıklayayım ki dizel ve benzinli kullanıcıları aradaki farkları değerlendirebilsinler;
1- Yaz-kış ilk çalıştırmada mutlaka 30 sn- 1 dk arası rölantide beklerim, durdurmadan öncede aracı 30 sn civarı rölantide çalıştırırım turbo yağlaması devam etsin diye.
2- Bakım zamanı her motor için önemlidir fakat dizel araç daha nazlı olduğu için bakım zamanından en az 1000 km önce bakıma sokarım.
3- Soğuk havalarda yağ sıcaklığı 90 dereceyi görmeden hiç bir viteste 2 bin devir üzerine çıkmamaya çalışırım. Motor sıcaklığı 50-60 dereceye geldiğinde yavaş yavaş 2 bin üzerine çıkarım ki 90 dereceyi yani ideal çalışma sıcaklığını bulabilsin.
4- Genelde sakin sürerim ama belli aralıklarla devirli kullanırım. Dizel motorun sağlığı ve kurumların temizlenmesi için devirli kullanım önemlidir.
5- Motorun torku vermeye başladığı 1750 devir altına inmemeye çalışırım ki motor boğulmasın titremesin. İneceğini anlarsam da bir alt vitese üşenmeden geçerim. Hiç bir zaman motoru boğmam, titretmem.
6- Performanslı sürüşlerde 4 bin devir üzerine kesinlikle çıkmam. Araç yavaşlar, boşa devir çevirir, güç hiç bir şekilde gelmez, yakıt sarfiyatı artar ve zaman kaybı yaşatır.
7- Yakıt aldığım istasyonu ve yakıtı özenle seçerim. Kesinlikle hep aynı markayı ve istasyonu kullanırım. Hiç bir şekilde ucuz mazotu araca koymam. Yakıt kalitesi dizel için hayati önem taşır.
8- Yakıt ibresinde son çeyreğin altına hiç bir zaman düşmem. Deponun dibine birikmiş pislikler ve kalıntılar, son çeyreğin altına düştüğünüzde enjektörlere ve motora sirayet etmeye başlar ki motoru tıkayabilir.
9- Havadaki oksijen kalitesinin ve miktarının değiştiği yollarda ( rakımı yüksek dağ yolları gibi ), yazın havanın çok sıcak olduğu nemin fazla olduğu zamanlarda kesinlikle aracı zorlamam, fazla devir çevirmem. Zaten böyle anlarda motorun garipleştiğini, çekişin düştüğünü ve motorun alışmakta zorlandığını hissedersiniz özellikle rakımı yüksek bölgelerde. Şimdilik aklıma gelenler bu yönde diyebilirim.
Şimdi
Madde 3 için:
Motor soğukken yüksek devir çevirmem ama
2000 in de i üzerine geçmek zorundayım
Yoksa vites atarsam araba titremeye başlıyor(1.4 i20 için geçerli bu dediğim)
Madde 8 için ise sorum olacak:
Peki bu deponun dibindeki pislik ve kalıntılar için bir temizleme yöntemi vs. yokmu
Ve de çeyrek deponun altına inmemek için geçerli başka bir sebep var mı?
 
Şimdi
Madde 3 için:
Motor soğukken yüksek devir çevirmem ama
2000 in de i üzerine geçmek zorundayım
Yoksa vites atarsam araba titremeye başlıyor(1.4 i20 için geçerli bu dediğim)
Madde 8 için ise sorum olacak:
Peki bu deponun dibindeki pislik ve kalıntılar için bir temizleme yöntemi vs. yokmu
Ve de çeyrek deponun altına inmemek için geçerli başka bir sebep var mı?
3 için tabii aracın motor gücü ve hangi aralıkta ne kadar devir verdiği de önemli. Ama ben genelde 40-50 çıkılabilecek bir yokuşu motor soğukken gerekirse 30 ile çıkarım ama yine de 2000 devirde çıkarım. Arkamdakiler biraz sövüyor ama yapacak bir şey yok.
8 için ise bazı katkı maddeleri ve koruyucular olduğunu duydum ama ne kadar işe yarar bilinmez. Ben deponun içine pek güvenmediğim, bilmediğim katkı maddelerini koydurmuyorum. Bu sadece çeyrek depo için değil, deponun her dilimi için geçerli olabilecek bir şey. Mesela aracını yarım deponun altına hiç indirmeyen birisi, yani yarım ile full depo arasında sürekli kullanan birisi için de pislik ve kalıntı mevzusu geçerli olacaktır. Deponun içindeki yakıtı mümkün olduğunca son çeyreğe kadar düzenli şekilde kullanmak gerekli. Fakat son çeyrek için özellikle belirtilen şudur; aldığımız yakıtın içinde katkı maddeleri ve pislikler çözülerek deponun dibine doğru iner zamanla ve deponun dibindeki yakıtın ( yani son çeyreğin) pek fazla kullanılmamasını önerirler. Bu konuda sorun yaşayanlara da şahidim. Başka geçerli bir sebebi yok ama zaten bu yeterince önemli bir mevzudur.
 
Son düzenleme:
Sürekli bu konuya bakmaktan sabahtan beri forum ana sayfaya bakamamışım
Dünden bu yana haber kaynamaya başlamış :)
 
Benim düşüncem ise şu yönde ; piyasadaki 1.2 benzin 1.4 benzin ve bunların dizelleri için benim için hiç bi fark yok sonuçta piyasadaki hiç bi benzinli araba kesiciye girmiyor ve çoğuda turbolu yine atmosferik tadını alamıyorsunuz , dizelin daha az yakması beni psikolojik olarak mutlu ediyor trafikte giderken yol bilgisayarında 5litreyi okumak insanı mutlu ediyor her ne kadar kendi arabamda böyle bi özellik olmasada :(
Şuan 1.7dtim var , bunu satıp gidip e30 alsam 320 6 silindirli falan bi güzel egzoz yapsam böyle 6 silindirin sesini iliklerimde hissetsem mutlu olmazmıyom olurum ama hem benim 1.7dtimdan 10kat fazla yakıcak ve 1.7dti kadar gitmicek ne anlamı kaldı bu işin , şimdi gelelim cenk abimizin yazdığı ufak tefek bazı şeylere karşı benim kendi çözümlerim :)
Bakımı 5binde bir yaparım
Motor kurum bağlamasın diye egryi iptal
ettim
Turbo timer takılabilir 30 saniye beklememek için
Termostatım yok hareretim hep 30 civarı birazcık fazla yakıyorum bu yüzden
Wastegate iptal ettim 4bin devirden sonrada canlı
4700de kesiciye girmesi lazım ama ben kesici koymadım çünkü yakıt pompasına zararlı ve yakıt pompası çok pahalı
 
3 için tabii aracın motor gücü ve hangi aralıkta ne kadar devir verdiği de önemli. Ama ben genelde 40-50 çıkılabilecek bir yokuşu motor soğukken gerekirse 30 ile çıkarım ama yine de 2000 devirde çıkarım. Arkamdakiler biraz sövüyor ama yapacak bir şey yok.
8 için ise bazı katkı maddeleri ve koruyucular olduğunu duydum ama ne kadar işe yarar bilinmez. Ben deponun içine pek güvenmediğim, bilmediğim katkı maddelerini koydurmuyorum. Bu sadece çeyrek depo için değil, deponun her dilimi için geçerli olabilecek bir şey. Mesela aracını yarım deponun altına hiç indirmeyen birisi, yani yarım ile full depo arasında sürekli kullanan birisi için de pislik ve kalıntı mevzusu geçerli olacaktır. Deponun içindeki yakıtı mümkün olduğunca son çeyreğe kadar düzenli şekilde kullanmak gerekli. Fakat son çeyrek için özellikle belirtilen şudur; aldığımız yakıtın içinde katkı maddeleri ve pislikler çözülerek deponun dibine doğru iner zamanla ve deponun dibindeki yakıtın ( yani son çeyreğin) pek fazla kullanılmamasını önerirler. Bu konuda sorun yaşayanlara da şahidim. Başka geçerli bir sebebi yok ama zaten bu yeterince önemli bir mevzudur.
Yakıt pisliğinden benzinli arabada bile sorun yaşadık. Babam sağolsun defalarca sıfırı tüketti marifetmiş gibi. Pek yapmamak lazım.
 
Yakıt pisliğinden benzinli arabada bile sorun yaşadık. Babam sağolsun defalarca sıfırı tüketti marifetmiş gibi. Pek yapmamak lazım.
Benimkinin de daha ilk çeyreği görmeden depoyu fulleme hastalığı vardı, defalarca söyledikten sonra son çeyreğe kadar kullandırmayı öğrettim sonunda. Çok şükür ki son çeyreğin altına düşürme huyu yok. Gerçekten benzin-dizel fark etmez her araç için sıkıntı oluşturuyor.
 
Çok cahilce konuşabilirim kusra bakmayın ama bence tork falan hikaye koy 1.6 turbo dizel ve 1.6 turbo benzinli kim kimi yiyor, insanlar atmosferik benzinden inip turbo dizele binince benzinli yürümüyor diyor. İşin içine devir aralığı vs. de girince dizelin t.benzin karşısında yürürde bir artısını göremiyorum ha bu demek değil ki dizel düşmanlığı yapılsın, benzin fiyatı dizelin ortalama tüketimi vs. göz önüne alınınca yoğun kullanımda elbet çok çok daha kârlı motorlar olabiliyorlar fakat binek bir arabada bence turbo benzinden daha zevkli değiller (edit: buradaki zevk yürümek anlamında yoksa atmosferik sesi falan da ayrı bi zevk şimdi).
 
  • Beğeni
Tepkiler: DouglasAdams
Çok cahilce konuşabilirim kusra bakmayın ama bence tork falan hikaye koy 1.6 turbo dizel ve 1.6 turbo benzinli kim kimi yiyor, insanlar atmosferik benzinden inip turbo dizele binince benzinli yürümüyor diyor. İşin içine devir aralığı vs. de girince dizelin t.benzin karşısında yürürde bir artısını göremiyorum ha bu demek değil ki dizel düşmanlığı yapılsın, benzin fiyatı dizelin ortalama tüketimi vs. göz önüne alınınca yoğun kullanımda elbet çok çok daha kârlı motorlar olabiliyorlar fakat binek bir arabada bence turbo benzinden daha zevkli değiller (edit: buradaki zevk yürümek anlamında yoksa atmosferik sesi falan da ayrı bi zevk şimdi).
Zaten piyasadaki 1.5 ve 1.6 hacimli en az 250 torklu dizeller, 1.0, 1.2 turbolu benzinli ve bütün 1.6 atmosferiklerden iyi yürüyor. Yani piyasadaki dizellerin motor performansı anlamında biraz daha iyi oldukları motorlar 1.0, 1.2 turbolu ve 1.6 atmosferikler şeklinde sıralanabilir. 1.4 turbolu motorlar ise 1.6 dizellerden daha iyi yürüyor. Ama ona göre de daha fazla yakıyorlar. Burada kendisinden daha performanslı olan 1.4 turbolu araçlara göre dizeli avantajlı kılan şey, daha yüksek viteste daha düşük devirde daha rahat gidiyor oluşu özellikle yüklü veya yokuşlu yollarda. Bu da tabii daha az yakıt tüketimi olarak geri dönüyor.
 
Zaten piyasadaki 1.5 ve 1.6 hacimli en az 250 torklu dizeller, 1.0, 1.2 turbolu benzinli ve bütün 1.6 atmosferiklerden iyi yürüyor. Yani piyasadaki dizellerin motor performansı anlamında biraz daha iyi oldukları motorlar 1.0, 1.2 turbolu ve 1.6 atmosferikler şeklinde sıralanabilir. 1.4 turbolu motorlar ise 1.6 dizellerden daha iyi yürüyor. Ama ona göre de daha fazla yakıyorlar. Burada kendisinden daha performanslı olan 1.4 turbolu araçlara göre dizeli avantajlı kılan şey, daha yüksek viteste daha düşük devirde daha rahat gidiyor oluşu özellikle yüklü veya yokuşlu yollarda. Bu da tabii daha az yakıt tüketimi olarak geri dönüyor.
1.2 Turbo'ların çoğunluğu 1.5-1.6 dizelden iyi yürüyor.1.2 Purutec 130 ps,1.2 Tce felan emsal dizellerden iyi yürüyor.Hatta hyundai'nin 1.0 T-GDI'ı bile 1.6 Dizellerin bazılarından daha performanslı.
 
Şimdi yakıt fiyatları insanı olsa hiç düşünmeden sesi ve sessizliği sebebiyle ortalama güçte bir benzinli alırım fakat yakıt fiyatlarının halini düşününce benzinde kuruş bazında ekonomi yaparak ulaştığım rakam dizelde sıkıştırarak kullanarak ulaştığım rakam ile aynıysa bir anlamı yok benzinin. Varsın keyifsiz olsun, şu düzen içinde benim tek tercihim dizel olur, ne yazıkki !
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...