BMW E46 Compact 3.16ti

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan mete25
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ekli dosyayı görüntüle 44895

Araçta oluşması muhtemel çürükleri önlemek amacıyla arka çamurluk içlerinde biriken pislikleri eldiven+fırça yardımıyla olabildiğince temizledim. Ön çamurluk içlerinde çamurun girebileceği bir yer görünmediğinden önlere müdahale etmedim.
Özellikle aracı 10-15 yaşının üstünde olan herkesin bu noktaları kontrol ederek kaportanın sağlığını koruyabileceğini hatırlatmak istedim. Islak sürüşler sonrası bu alanların uzunca zaman ıslak kalmasının paslanmaya sebebiyet verebildiğinden temiz tutulmasının faydalı olabileceğini düşünüyorum.
Özellikle kışın dahil her yağmurlu ve çamurlu sürüşlerden sonra düzenli olarak köpükle olmasa bile tazyikli suyla davlumbazların içleri iyice temizlenmeli. Bu şekilde kullanılırsa o bölgelerde kir birikimi minimum olacaktır. İnsanlar kışın zaten araba kirleniyor diye uzunca süreler yıkamıyorlar. O zaman kirler soğukla beraber katılaşıp yapışıp kalıyor.
 
  • Beğeni
Tepkiler: mete25
Özellikle kışın dahil her yağmurlu ve çamurlu sürüşlerden sonra düzenli olarak köpükle olmasa bile tazyikli suyla davlumbazların içleri iyice temizlenmeli. Bu şekilde kullanılırsa o bölgelerde kir birikimi minimum olacaktır. İnsanlar kışın zaten araba kirleniyor diye uzunca süreler yıkamıyorlar. O zaman kirler soğukla beraber katılaşıp yapışıp kalıyor.
Haklısınız hocam. Davlumbaz içlerini düzenli olarak çamurdan arındırmak lazım. Şimdilik çamurluğun dış tarafında kalan kısımdaki kirleri indirdim. Havalar ısındıktan sonra belki tekeri söküp içte kalan kısma da girişebilirim.
 
  • Beğeni
Tepkiler: volkansan ve Cenk
IMG-20211118-WA0017.jpg
IMG_20211206_081430.jpg
 
  • Beğeni
Tepkiler: mete25
Bu fiyatlar sanki bu senenin fiyatları değil gibi. 350 liraya sahte motor yağı bile kalmadı 5 litre. Bir de aracınız neden rektifiye istedi bir anormallik yoktu bildiğimiz kadarıyla.
 
  • Beğeni
Tepkiler: Otto Çevrimi
2021 kasımda izmir cente bmw servis ilker usta tarafından yağ yakma şikayeti ile motor rektefeye gördü beyefendi. Bilgi olması açısından paylaştım. İşinin ehli sagolsun kendisi. Yaklaşık 40 bin km yaptım bu süre zarfında araci sikistirmadan 5w30 liqui moily + ceratec ile kullandim. Yağ eksiltme yok bilgilerinize
 
  • Beğeni
Tepkiler: mete25
Bu fiyatlar sanki bu senenin fiyatları değil gibi. 350 liraya sahte motor yağı bile kalmadı 5 litre. Bir de aracınız neden rektifiye istedi bir anormallik yoktu bildiğimiz kadarıyla.
Evet muhtemelen eski bir döneme ait bir belge paylaşmış @volkansan bey. Zira ben geçen sene triger zinciri değişiminde dahi yanlış hatırlamıyorsam buradaki işçiliğe yakın işçilik teklifleri almıştım. Bugün aynı işlemler için sanıyorum kabaca 60.000-80.000-TL diyebiliriz. Zaten aracın facebook gruplarında da genelde bu rektefiye masraflarına katlanmak yerine yeni motor koymanın daha mantıklı olduğunu sıklıkla dile getiriyorlar.
 
Selamlar tekrardan,
Bugüne kadar fanboyluk yapmak ve malını övmek gibi bir kaygı hiçbir zaman gütmedim. Olanı artılarıyla eksileriyle filtrelemeden aktarmaya gayret ettim. Yine bu doğrultuda edindiğim son bilgilerle bir güncelleme yapmak istedim.

Daha önceki mesajlardan hatırlarsanız aracın aktarma boşluğundan şikayetçiydim. Problemi gidermek için akslar elden geçirildi, Şanzıman takozları, şaft takozu, diferansiyel takozu değiştirildi. Yapılan işlemler sonucunda aracın güzel bir seviyeye geldiğini rahatlıkla söyleyebilirim ancak hissedilmesi çok da kolay olmayan ufak bir boşluğun kaldığını en azından ben fark edebiliyordum. Gaza basıp-bırakınca ve düzgün rev matching yapmayınca tık-tık etme şeklinde tarif edebilirim.

Bir süre kurcalatmayıp aracı bu şekilde kullandım. Geçtiğimiz gün yaptığım biraz birikim ile bu konunun üzerine eğilmek için aracı servise götürmeye karar verdim. Boşluğun diferansiyelden veya şafttan kaynaklandığını düşünüyordum. Aracı lifte alıp dinledik. Ustam sesin şanzımanın içinden geldiğini tespit etti. Açıkçası şanzımanın böyle bir şikayete sebebiyet verebileceğini beklemiyordum. Ustamın önerisiyle şanzıman servisine gittim ve test sürüşüne çıktık. Biraz kullandıktan sonra şanzımanda bir problem görünmediğini, aracın normal olduğunu ve bunun için sağa sola para harcamamam önerisini edindim. Sonrasında problemin şaft kaynaklı olduğunu düşünerek şaft servisine yöneldik. Tekrar test sürüşüne çıktık. Şaft ustası da aracın sürüşünün ve alt parçaların gayet düzgün olduğunu, aracın yalıtım kaynaklı olarak bu hissi içeriye verdiğini, yapılması gereken herhangi bir şeyin olmadığını söyleyerek beni uğurladı. Problemin tespitini yaptığımız ustama geri dönerek durumu aktardım. Şanzımanın modeli gereği böyle bir durumla karşılaştığımızı değerlendirdik. Bu pürüz için çıkma şanzıman takmanın veya şanzımanı revizyona vermenin daha iyi bir sonuç elde edememe riski taşıdığından hiçbir işlem yapmamaya karar verdik. Şanzıman Getrag üretimi S5D 250G modeli.

Araçta elletmeye değmeyecek ama kullanırken de hissedilen bir pürüz olmasının biraz keyif kaçırdığını söylemem gerek. Ben aşağı videodaki gibi bir durum olabileceğini düşünüyorum.

110000017906609.jpg


Şanzıman değişimi veya revizyon ile uğraşmak yerine yukarıdaki dişli katkısını hem şanzımanda hem diferansiyelde denemeyi daha mantıklı buluyorum. Fark elde edebilirsem izlenimlerimi yine aktarıyor olurum.

Ekstra bir fotoğraf

WhatsApp Image 2023-11-18 at 23.30.30.jpeg
 
Son düzenleme:
Selamlar,

Yukarıda bahsettiğim şanzıman ve diferansiyel yağ değişimi için servisten randevu alcaktım. Ancak servisin yoğunluğundan dolayı uzak tarihlere randevu alabildim. Durum böyle olunca hem içime sinmesi açısından hem de problemin nokta atışı tespitinin mümkün olabilmesi açısından ulaşabileceğim bir noktada olan diferansiyelin yağını kendi imkanlarımla, şanzıman yağı değişiminden önce yapmaya karar verdim.

Yağ değişim işlemine başlamadan önce aracın sağ arka tekerini havaya kaldırıp, tekeri ileri geri sertçe çevirerek, gerçekten sessiz bir ortamda sesin kaynağını tespit ettim. Şanzımandan gelen bir ses olduğu doğru, ancak bunun şikayetime sebep olan ve sürüşte rahatsızlık uyandıran ses mi, yoksa normal bir durum mu olduğunu tam olarak kestiremedim. Öte yandan tekeri sertçe çevirdiğimde diferansiyelden gelen ve daha metalik bir ses olan çling-çling tarzı bir sesi, aracın altına koyduğum telefon vasıtasıyla aldığım video kaydı ile netleştirdim.

Önceki ustam diferansiyel tıpasını aşırı sıktığı için sadece bu tıpanın gevşetilmesi konusunda çevredeki bir ustadan yardım aldım. Daha sonra aracı garaja getirerek işlemlere başladım.
Aracımdaki diferansiyelde yağ doldurup boşaltmak için tek tıpa bulunmakta ve bu tıpayı açmak için 14 alyan kullanmanız gerekmekte. Dolayısıyla diferansiyel arka kapağını komple açmadıktan sonra yağı tamamiyle boşaltmak oldukça zor diyebilirim. Ben ise şarjlı damacana pompası ve bunun elastik hortumunu kullanarak yaklaşık 900 ml. olan yağın neredeyse tamamını, uzun uğraşlar sonucu boşaltmayı başarabildim. Geriye sadece pompayı ters yönlü kullanmak kalmıştı ancak işler pek de düşündüğüm kadar kolay yürümedi. Soğuk ortamda saklandığından daha az akışkan halde bulunan yeni diferansiyel yağını ve ondan daha da yoğun, yapışkan kıvamlı olan onarıcı yağ katkısını elastik hortumdan yukarı çekmek mümkün olmadı. Hortumu kısaltmak, yağı ısıtmak gibi alternatif çözümler aklıma geldi ancak evdeki hesap çarşıya uymayınca artık yağ içinde kalmış ve belime kadar aracın altına girmekten vücudum tutulmuş haldeydim.😅 Bir an önce yağı diferansiyelin içine aktarmak ve bu konuyu kapatmak istiyordum. Sonrasında onarıcı katkının kutusunun sivri uçlu kapağını alıp, buna elastik hortumdan ufak bir uç kesip, bunu da 0.5 litrelik bir pet şişenin ağzına bastırarak ve pet şişeyi ezerek yaptığım yağ karışımını diferansiyelden içeri göndermeyi başardım. Bu işlem tabiki pek kolay olmadı. Onarıcı katkının dibe çökelmesinden dolayı ve yağın hatrı sayılır bir kısmının diferansiyel dışına akmasından dolayı aynı pet şişeyi yaklaşık 3 kez doldurup boşaltmak zorunda kaldığımdan dişli onarıcı kutusunda yazan 1 litreye 150 ml. kullanılması talimatını ne kadar tutturabildiğim konusu açıkçası biraz muallak kaldı. Sonunda doldurma ağzından yağın gelmesiyle güzelce temizlediğim tıpayı 14 alyan yardımıyla tekrar kapattım. Tamamiyle yağ içinde kalmış olsam da birazdan sonuç kısmından da anlayacağınız üzere buna değdiğini söyleyebilirim.😅

Sonuç:
Aracın diferansiyelinde araç için önerilen viskozite değerine sahip Motul 75 w90 dişli yağı + liqui moly mos2 sürtünme önleyici yağ katkısı bulunuyordu. Bunun yerine ise aynı viskozite değerine sahip dişli yağı + rislone gear repair onarıcı katkı kullanıldı.

Sürüşte beni rahatsız eden gazdan ayağımı çektiğimde gelen tıkırdama ve vites değiştirdikten sonra debriyajdan ayağımı çekerken gelen tıklamanın bariz bir şekilde rahatladığını hissettim. Artık aracın kullanımı daha rahat ve keyifli. Viteste ilerlerken ayağımı gazdan çektiğimde ve ilk gaza dokunduğumda araç çok daha pürüssüz hissettiriyor. Ayrıca düşük hızlarda duyulan difransiyel uğultusunda da bir miktar azalma meydana geldiğini düşünüyorum. Böyle konularda objektif gözlem yapmak pek mümkün olmuyor. Bu yüzden şikayetim %80 azaldı, %50 azaldı gibi bir değerlendirmeye girmek istemiyorum ancak olumlu yönde bir gelişme kaydettiğime eminim. Dolayısıyla benzer şikayetleri olan varsa bu onarıcı katkının benim durumumda fayda sağladığını söyleyebilirim. Öte yandan forumlarda ve liqui moly nin bmw araçlar için önerdiği 75 w140 viskozitesini kullanarak da benzer bir fayda edilebileceği kanaatindeyim.

Yağ değişimi öncesi tespit ettiğim sesi aşağıdaki video ile ekliyorum. Videonun sonlarına doğru gelen metalik sesin diferansiyel kaynaklı olduğunu değerlendiriyorum. Diğer sesin şanzıman kaynaklı olduğunu ve olağan sürüşte kabin içine verdiği bir rahatsızlık bulunmadığını, dolayısıyla muhtemelen bir probleme işaret etmediğini değerlendiriyorum.

Okuduğunuz için teşekkür ederim.

 
Son düzenleme:
Mete hocam merhabalar, aracınızı güzel günlerde sürmenizi dilerim. Titiz bir E46 Compact kullanıcısı görmek mutlu edici. Yaşadığınız bazı problemlerin benzer oluşu bana rehberlik etti, teşekkür ederim.
Arabamdan genel olarak çok memnunum. yaklaşık yirmi yaşında ve yaklaşık 200bin km de satın aldığım için genel olarak diyebiliyorum. Çünkü yıllar içinde el değiştirmeler, hor kullanmalar, bakımsız yol gitmeler...

çözüme kavuşturduğunuz ve benim aktif problemlerim; hararet düşmesi, diffransiyel tık laması :)
en yakın sürede çözmeyi planlıyorum.
 
  • Beğeni
Tepkiler: mete25
Mete hocam merhabalar, aracınızı güzel günlerde sürmenizi dilerim. Titiz bir E46 Compact kullanıcısı görmek mutlu edici. Yaşadığınız bazı problemlerin benzer oluşu bana rehberlik etti, teşekkür ederim.
Arabamdan genel olarak çok memnunum. yaklaşık yirmi yaşında ve yaklaşık 200bin km de satın aldığım için genel olarak diyebiliyorum. Çünkü yıllar içinde el değiştirmeler, hor kullanmalar, bakımsız yol gitmeler...

çözüme kavuşturduğunuz ve benim aktif problemlerim; hararet düşmesi, diffransiyel tık laması :)
en yakın sürede çözmeyi planlıyorum.
Merhabalar, foruma hoş geldiniz.

Yazdıklarımın birilerine faydalı olduğunu görmek benim için çok mutluluk verici. Umarım sizin aracınızın problemleri de ekstra masraf etmeden kolayca halledilecektir.

Şimdiye kadar öğrendiklerime göre bizim araçlarımızın diferansiyeli aktarmanın zayıf halkası olarak kaldığından zaman içinde bu noktadan boşluk yapıp şafta ve akslara da boşluk yaptırabiliyor, diferansiyel takozunu yıpratabiliyor. Boşluk çok fazla olmadıkça yağ katkısı ile halledebiliyoruz bu iyi bir haber. Çünkü çıkma diferansiyeller için yaklaşık 10-15 bin TL isteniyor şuan. Yeni termostatınızın da orijinal ve markalı olmasına dikkat ederseniz benim başıma geldiği gibi uğraşmak zorunda kalmazsınız.

Umarım işler sizin için yolunda gider. Güncellemelerden beni de haberdar ederseniz mutlu olurum. :)
 
  • Beğeni
Tepkiler: Berkozo
Biraz vakit bulmuşken bizim araçların kronik sorunlu olan arka silecek mekanizmasını tamir ettim. Silecek soldan sağa gidiyor ancak gittiği yerde kalıp sıyırma sesi veriyordu. Silecek motorumuz sağlamken neden sileceğimizi hayata döndürmeyelim dedim.

Bu mekanizmadaki problem, su fıskiyesinin mekanizma içerisine su vermesiyle birlikte yağ içinde çalışması gereken dirseğin paslanarak kitlenmesi sebebiyle meydana gelmekte.

WhatsApp Image 2024-03-31 at 20.19.22.jpeg
WhatsApp Image 2024-03-31 at 20.19.23 (1).jpeg


Yukarıda çarka bağlı dirseğin zamanla paslanması sonucu çarkın uğradığı zararı görebilirsiniz. Uyumlu olarak satın aldığım çarkın mıknatıs yuvasının ve dirsek yuvasının olması gerekenden küçük olması sebebiyle çarkı yerine uydurmak konusunda uzun süre uğraşmak zorunda kaldım.

WhatsApp Image 2024-03-31 at 20.19.24.jpeg
WhatsApp Image 2024-03-31 at 20.19.23.jpeg


Mekanizmanın içini tiner ve fırça ile güzelce temizleyip wd-40 ile yıkadıktan sonra mekanizmayı birleştirdim. Sonrasında bolca gres yağı kullandım. Düzgün çalıştığından emin olmak için çok kez fişleri montajlayarak test etmek zorunda kaldım. Zira el ile çevirerek kontrol etmek mümkün değil.

WhatsApp Image 2024-03-31 at 20.19.20.jpegWhatsApp Image 2024-03-31 at 20.19.26.jpeg

Yalıtım süngeri ve süngerin iç kısmı bu şekildeydi. Fıskiye hortumunu aslında yerine geri bağladım ancak su deposunu boş tutuyorum. Belki önlem olması adına hortumun ucunu kapatabilirim. Şuanda arka sileceğimiz tekrar aktif.
 
Değerli Mete Kardeşim tekrardan selamlar, fırsat bulup da yazamıyorum ama ara ara paylaşımlarını okuyorum; burada, yaptığın uygulamaları ayrıca emek verip paylaşıyorsun, eline sağlık. Eminim ki faydalananlar olacaktır; çünkü bizim compact'lar biraz özel, az sayıda ve E46 ailesinin üvey evladı gözüyle bakılan araçlar, çok bilgi yok haklarında :) .
Ben de ilk aldığımda arka silecek motorunu elden geçirdim, yukarıda bahsettiğin gibi, şu an su geçen kısma müdahale etmediğin için sulu kullanmaman gerekli. Yoksa dişli kısım yine, sürekli olarak suya maruz kalacaktır. Ben yabancı bir kullanıcının yaptığını izleyerek su geçen bağlantı noktasında basit bi revizyon yapmıştım. Böyle birşey uygularsan sonrasında sorunsuz kullanabilirsin. linki:
. Ben basit bir pnömatik bağlantı parçası (dirsek) ve borusu kullanarak çözmüştüm. Ayrıca sistem boruları da yosunlandığı için daralıyor, onları da basınçlı hava tutarak açmıştım. Tankın ve pompanın emiş filtresinin de temizlenmesi gerekir.
Bagaj kapağı kaplamasının yalıtımı da takdire şayan, o nasıl kalın ve ağır bir malzemedir. :)
WhatsApp Image 2024-04-17 at 12.22.35.jpeg

Vites körüğünü topuzu ile birlikte kaplattım, orj. deri ile o da güzel olmuştu. (Porsche'nin nappa derisi denmişti)
WhatsApp Image 2024-04-17 at 12.28.12.jpeg

130.000 km de aldığım aracın motorunu da 6k km kullandıktan sonra (N46B20) yağ eksiltme, yağ kaçakları (tüm conta ve keçeleri 2003/2004 modeldi), rötantide hafif titreme gibi şikayetler nedeniyle herhangi bir arıza ışığı yanmadan, ileri de kafa rahat binebilmek için kapsamlı bakıma sokmuştum. Servise bırakacağım günün bir gün öncesinde radyatör de artık su koyuverdiği için de onu da orjinali ile değiştirtmiştim. 2023 kasım ayında işçilikler dahil 67k tl tuttu.
Daha öncesinde de yine 2004 üretimi ateşleme bobinlerinden biri arızalanınca 4'ünü orj parçalar ile kendim değiştirmiştim, ngk iridyum bujiler ile birlikte.

Bu aralar ise sağ kapı cam kriko halatıyla uğraşıyorum, uğraşacak konu bitmiyor bizde :). Hiç bir şey olmasa bile lastikleri söküp bijonların ve fren disklerin pasını alıp boyuyoruz . Tabi ki zevk ile yapıyoruz.
 
Son düzenleme:
Selamlar @AaronG. Konuya katkılarınız için öncelikle özel olarak çok teşekkür ederim.

Ellerinize sağlık. Siz layığıyla fıskiye mekanizmasıyla birlikte olması gerektiği gibi üstesinden gelmişsiniz.

Ben silecek mekanizmasının öngöremediğim bir şekilde tekrar su alması ihtimaline karşı su fıskiye tertibatını kullanmamanın daha uygun olacağını düşünerek bu yönde hareket ettim. Açıkçası dirsek ve hortum da tedarik etmemiştim. Zaten aksi halde fıskiye hortumunun aracın dışında kalan kısmında da onarılması gereken kopukluk mevcuttu.

Ben arka silecek suyu deposunu tümüyle boşaltarak içeriye toz, pislik kaçmasını önlemek adına hortumu eskisi gibi mekanizmaya bağladım. Şuan yeni bir 45 cm telli silecek alınana kadar silecek kolunu ellemiyorum. Fıskiyenin eksikliğini pek de hissetmem diye düşünüyorum. Araç yağmurlu bir günde dışarıda kalmışsa camdaki suyu indirsin yeterli :)

Vites topuzu ve körüğü kaplamanız son derece güzel olmuş. Ben de amazondan orijinal görünüme sahip vites topuzunu getirip taktım ancak henüz burada paylaşmamıştım. :) Pek uzun ömürlü olmadığı konusunda bazı yorumlar vardı aldığım ürünün altında. Ancak şuanlık bu konuda problem yaşatmaz izlenimi verdi. Kalitesini beğendim. Eğer soyulma gibi bir sorunla karşılaşırsam bu sefer ben de kaplatma yoluna başvururum diye düşünüyorum. Aşağıdaki fotoğrafta yeni vites topuzumuz hafiften gözükmekte.

WhatsApp Image 2024-04-17 at 17.45.47.jpeg


Araçla uğraşma konusunda bayağı aynı kafadayız. Sipariş ettiğim malzemeler geldiği zaman el freni mekanizması dahil tüm kaliperleri güzelce temizleyip yağlamayı planlıyorum. Aracın sürekli motor gücüne karşı dirençle ilerlemesi durumu benim özellikle kafayı taktığım bir konu. Garajda aracı elimle kolayca itebildiğim zaman istediğimi almış olacağım.

Aracın rolantide hafif titremesi durumu benim de gözlemlediğim bir diğer konu. Klimayı açtığım zaman kompresörün devreye girmesiyle rolantinin takribi 100 d/d arttığında araç çok daha pürüzsüz çalışıyor. Hatta aracın beynine bağlanıldığı zaman rolanti devrini isteğinize göre yükseltme şansınız oluyor. Ancak bu yola başvurmadım. Siz bakım sonrasında bu durumu aşabildiniz mi? Bizim araçlarımızda buna neyin sebebiyet verdiğiyle alakalı bir tespitiniz oldu mu? Bu bilgileri öğrenebilirsem benim için faydalı olacaktır.
 
Bakımların titizlikle yapılması için usta motorun indirilmesi gerektiğini söylemişti, nitekim tüm bakımlar motor indirilerek yapıldı. (keçe değişimleri, segman değişimi-piston ve yatay burçları iyi çıktığı için değişmedi-, zincir değişimi, subap lastikleri, subaplar, hiç değişmemiş borular vs. vs.) Gözümüze çarpan bir silindirdeki egzoz subabının görevini tam olarak yapamadığıydı; tam kapamıyordu. Bu nedenle de subapları yeniledik. Ben titremeyi ona bağlıyorum.
 
  • Beğeni
Tepkiler: mete25
WhatsApp Image 2024-05-22 at 18.37.50.jpeg
WhatsApp Image 2024-05-22 at 18.37.44.jpeg


Denk getirip Style 46 jant takımına geçiş yaptım. Hafifliğiyle ve düşük yuvarlanma direnciyle bilinen Turanza T005 lastiklerle beraber teker başına 13.4 kilo geldi. Önceki jant lastik takımımız 17.5 kilo geliyordu.

Forged jantlar, aracın ağırlığından etkilenen atmosferik motora bayağı yaradı. Özellikle düşük devirde aracın toparlamasında hissedilir fark oldu.

Style 136 lar ile daha modern görünen Compact'ımız bu haliyle daha klasik bir tarza büründü.
 
Yakışmış bence. İnternette 7,39 kg gibi bir değer gördüm, çok iyi standart bir jant için. Ben de düşüneyim :)
 
  • Beğeni
Tepkiler: mete25
Çok iyi bir tercih,
ben 500 gram hafif bir janta geçtiğimde bile kavrama anında farkı hissediyorum .3-4 özellikle t005 ile arabanın karakterini değiştirir.
 
  • Beğeni
Tepkiler: mete25
Kesinlikle çok ciddi bir ağırlık tasarrufu olmuş. Ayrıca bu görüntü de dönemin alman araçlarına çok yakışıyor.

Katılıyorum hocam, dönemin havasını çok güzel yansıtıyor. Biraz kobra takibi vibe'ı alıyorum bu kombinasyondan :)

Yakışmış bence. İnternette 7,39 kg gibi bir değer gördüm, çok iyi standart bir jant için. Ben de düşüneyim :)

Teşekkür ederim hocam. Yanılmıyorsam daha bile iyi. :) Online katalog üzerinde gördüğüm kadarıyla 6.1 kg geliyor. Benim lastikten ayrı ölçme fırsatım olmadı ancak 2 farklı siteden parça kodu ile teyit ettiğim üzere doğru olduğunu düşünüyorum.

Diğer jantlara göre daha hafif olması sanıyorum ki forged alaşım olmasından ileri geliyor. Zira orijinal ekipman ve aynı ölçülerde olan diğer jantlara kıyasla 2 kg kadar avantajlı kalıyor.

Çok iyi bir tercih,
ben 500 gram hafif bir janta geçtiğimde bile kavrama anında farkı hissediyorum .3-4 özellikle t005 ile arabanın karakterini değiştirir.

Madem hafifliğe oynuyorum lastiklerle de işi tamamlayalım dedim. Kış için sakladığım 17'' takım ise teker başına yaklaşık olarak 19 kg geliyor. :rolleyes: Asıl şoku o zaman yaşayacağım gibi.
 
  • Beğeni
Tepkiler: AaronG