Geyik Başlığı 4

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan Cussler
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Bilgisayar tertemiz olmuş toplayanın aklına sağlık.
@bt @Bedirhan ve ben birlikte toparladık :p

Asasin's creed origins oynuyorum şu an, akıyor. Gerçekten memnunum bilgisayardan. Bi ara dedim la memur olduk çalışıyoz ediyoz araba da aldık napcam bilgisayarı dedim ama cidden gündüz işyerindeki bilgisayarda uyap kilitlendikçe eve gelip bunu öpesim geliyor :D
Benim bu projede yer aldığımdan haberim yok :p
 
  • Beğeni
Tepkiler: alfhonso
images
Benim kalemim araba valla. CRX, Corrado kafası bu da:D
 
Hayatımın en kötü dönemleri orta okul + lise yıllarımdı. Bu ülkenin eğitim sisteminden nefret ettirir, insanı yaşadığına pişman eder. Evine ekmek götürmek zorunda olan bir babadan bile daha fazla çalışıp durursun. Sabahın köründen akşam karanlığına kadar okulda dur. Sonra eve gel ders çalış, özel hoca varsa peşine gelsin, hafta sonu olunca dershaneye git sonra yine okula git. Küçücük yaşta çocuklar ev geçindiriyor gibi ağır bir programın altında ezilip duruyorlar. Sosyal yaşam yok, her şey makine gibi kısıtlı programlı, vakit yok, hiç bir şey yok. Bir daha dünyaya gelsem yaşamak istemeyeceğim tek dönemim okul yıllarımdı. Hiç bitmeyecek gibi geliyordu ama çok şükür bitti. Allah geride kalanlara sabır versin. Bitince rahatlıyor insan.


Valla ilkokul orta okulda gitmedim, lisede de lise 2nci sınıfın 2nci dönemine kadar gitmedim. Dış baskılara ailemle birlikte göğüs gerdik :D Belki de hata yaptık bilemiyorum ama cidden can sıkıyor sabah akşam ders okul

@alfhonso ceyhun bana yazdı 20 sınde kalkıyormus banı gelecekmıs

oo tamamdır :D

Benim bu projede yer aldığımdan haberim yok :p

abi şu nası bu nası diye elli kere sordum ya :D toplama kısmını ben yaptım tamam da :D

Benim kalemim araba valla. CRX, Corrado kafası bu da:D

AlfaRomeoSZ_06.jpg


Harbiden çok hoş :D yalnız janttan ön far tasarımına arka stop tasarımına kadar sadık kalmaları muazzam bir şey
 
Hanım kıza okumak için, Antonie De Sait Exupery adlı adamın Küçük Prens hikaye kitabını almış.
Bu adam, ikinci dünya savaşında nazi Almanyası şehirlerine bombalar yağdıran ucaklara rehberlik eden Hedefleme yapan P38 Lighting ucağını kullanıyordu. O bombardıman ucakları, onlarca şehri bombalayıp 500 binden fazla Alman sivilin ölümüne sebeb olurken, o kokpitinden seyrediyordu. Neyse bu adamı Luftwaffenin Vatan savunmasına gönül vermiş şerefli as pilotları havada keklik gibi avlamış denizin dibine gömmüşler.
Böylesi bir adamın hikayesinin tavan yapıp her yerde karşıma çıkıyor olması trajik. Sözde çoçuk kitabı yazan , ama insanların tepesine bombar yağdırmaktan çekinmeyen bir psikopat.
saint-exupery-p-38.jpg
 
Valla ilkokul orta okulda gitmedim, lisede de lise 2nci sınıfın 2nci dönemine kadar gitmedim. Dış baskılara ailemle birlikte göğüs gerdik :D Belki de hata yaptık bilemiyorum ama cidden can sıkıyor sabah akşam ders okul
Ben orta 2'den beri gitmiştim. Artık lanet etmiştim diyebilirim. Fiziksel yorgunluk neyse de şu ' sınavı kazanamazsanız hayatınız biter. Geriye kalan hayatı unutun. Her şey buna bağlı ' algısını oluşturan ne kadar benden büyük tanıdığım varsa mahvetmişti psikolojimi. O yaştaki çocuklara aşıladıkları, at gibi koşturdukları, şartladıkları şu psikolojiler soktukları şu durumlar kabul edilemez.
 
@Cenk abi haklı.Çocukluğumuz ders okul arasında bulduğumuz vakitler hariç öldü.7.sınıftan 12.sınıfa kadar haftasonlarım hep dersaneyle geçti.Şimdi ünide kazandığım özgürlüğe bakıyorum ki yine tus dersanesi var saymıyorum onu.Gayet tatminkar
Aklımın pek ermediği ilk okul yıllarım dahil çocukluğum çok güzel geçerdi. Mutluydum diyebilirim. Ama aklım ermeye başladıktan sonra dediğin gibi gerçekten çok kötü geçti yıllarım. Hiç mutlu olduğum, depresif hallerden kurtulduğum bir günümü hatırlamam.
 
Ben orta 2'den beri gitmiştim. Artık lanet etmiştim diyebilirim. Fiziksel yorgunluk neyse de şu ' sınavı kazanamazsanız hayatınız biter. Geriye kalan hayatı unutun. Her şey buna bağlı ' algısını oluşturan ne kadar benden büyük tanıdığım varsa mahvetmişti psikolojimi. O yaştaki çocuklara aşıladıkları, at gibi koşturdukları, şartladıkları şu psikolojiler soktukları şu durumlar kabul edilemez.

Ben esas yıkımı üniversitede yaşadım, üniversiteye gidene kadar dişini sık orda rahatlayacaksınız dediler, geldim hönk diye kaldım.
bi de gele gele Zonguldak karaelmasın maden mühendisliğine geldim ondan da kaynaklı tabi
 
Ben orta 2'den beri gitmiştim. Artık lanet etmiştim diyebilirim. Fiziksel yorgunluk neyse de şu ' sınavı kazanamazsanız hayatınız biter. Geriye kalan hayatı unutun. Her şey buna bağlı ' algısını oluşturan ne kadar benden büyük tanıdığım varsa mahvetmişti psikolojimi. O yaştaki çocuklara aşıladıkları, at gibi koşturdukları, şartladıkları şu psikolojiler soktukları şu durumlar kabul edilemez.

Ben düz okudum. Lise diplomamaı alıncada eğitimi bitirdim. 18 yaşından itibaren çalışıyorum. Haylende çalışıyorum. Hayatımdan memenun olmak ile olmamak arasında bir ev parası kadar uzağım.
 
159 un yontulmadan onceki kutuk hali :D ama yine de guzel be :D:D:D
Hayatımın en kötü dönemleri orta okul + lise yıllarımdı. Bu ülkenin eğitim sisteminden nefret ettirir, insanı yaşadığına pişman eder. Evine ekmek götürmek zorunda olan bir babadan bile daha fazla çalışıp durursun. Sabahın köründen akşam karanlığına kadar okulda dur. Sonra eve gel ders çalış, özel hoca varsa peşine gelsin, hafta sonu olunca dershaneye git sonra yine okula git. Küçücük yaşta çocuklar ev geçindiriyor gibi ağır bir programın altında ezilip duruyorlar. Sosyal yaşam yok, her şey makine gibi kısıtlı programlı, vakit yok, hiç bir şey yok. Bir daha dünyaya gelsem yaşamak istemeyeceğim tek dönemim okul yıllarımdı. Hiç bitmeyecek gibi geliyordu ama çok şükür bitti. Allah geride kalanlara sabır versin. Bitince rahatlıyor insan.
benim de lisede benzer bi hayatim vardi, fakat her gun en az 2-3 saat basketbol oynardim, ter atarken bir yandan da uzerimdeki baskiyi atmis gibi hissederdim. Belki cok abartili olacak ama hergun basketbol oynamasaydim o donem gercekten cok daha zor gecebilirdi.
 
Ben esas yıkımı üniversitede yaşadım, üniversiteye gidene kadar dişini sık orda rahatlayacaksınız dediler, geldim hönk diye kaldım.
bi de gele gele Zonguldak karaelmasın maden mühendisliğine geldim ondan da kaynaklı tabi
Üniversite zamanlarını zaten hiç katmadım bile. Dünyanın en büyük öğretmen yalanıdır ' hele bir üniversiteye kapağı atın sonrası rahat ' cümlesi. O cümleyi kuran ne kadar hoca varsa üniversite yıllarımda çok küfür yedi benden. Üniversitenin ilk yılı özgürlüğün verdiği huzur paha biçilemez. Ama sonra o özgürlüğün döndürdüğü baş yüzünden derslerden bir bir çakınca işin iç yüzünün öyle olmadığını anlıyorsun. Başlıyorsun derslere kasmaya. Ama sonra 3. ve 4. sınıf gelince bu sefer ben nasıl iş bulacağım, ne olacak şimdi boşluğuna düşüp duruyorsun. Yani tüm çocukluğunun gençliğinin içine ediyorlar, mezun olunca da 3 kuruş paraya ya it gibi çalıştırıyorlar ya da işsiz güçsüz üniversite mezunu olarak ortalıkta gezinip duruyorsun.
 
Ben düz okudum. Lise diplomamaı alıncada eğitimi bitirdim. 18 yaşından itibaren çalışıyorum. Haylende çalışıyorum. Hayatımdan memenun olmak ile olmamak arasında bir ev parası kadar uzağım.
Hayatının detaylarını bileme hocam. Davulun sesi uzaktan hoş gelir diyebilirsin de ki haklı da olabilirsin. Ama bence şükret haline. Çünkü sahip olduğun ev için 40 yıl çalışıp sonunda hala kirada oturan binlerce 60-70 yaşında insan var bu hayatta. Ev mevzusu insana beklediği mutluluğu vermez, vermemeli ama toplum ve hayat şartları ' insanın bu dünyada bir dikili taşı olmalı ' algısına öyle şartlandırıyor ki insanları, elde etmeden duramaz hale sokuyorlar.
 
benim de lisede benzer bi hayatim vardi, fakat her gun en az 2-3 saat basketbol oynardim, ter atarken bir yandan da uzerimdeki baskiyi atmis gibi hissederdim. Belki cok abartili olacak ama hergun basketbol oynamasaydim o donem gercekten cok daha zor gecebilirdi.
Kendine uğraş bulmak çok önemli. Ben pek sosyal biri değildim. Uğraş bulmak, kendimi oyalayacak şeyler bulmak gibi yeteneklerim de hiç yoktu. Yarın ne olacak, nasıl düze çıkacağım endişesinden psikolojim çok bozulmuştu.
 
Hayatının detaylarını bileme hocam. Davulun sesi uzaktan hoş gelir diyebilirsin de ki haklı da olabilirsin. Ama bence şükret haline. Çünkü sahip olduğun ev için 40 yıl çalışıp sonunda hala kirada oturan binlerce 60-70 yaşında insan var bu hayatta. Ev mevzusu insana beklediği mutluluğu vermez, vermemeli ama toplum ve hayat şartları ' insanın bu dünyada bir dikili taşı olmalı ' algısına öyle şartlandırıyor ki insanları, elde etmeden duramaz hale sokuyorlar.

Şu aile baskısı olmasa benden iyisi yok şu hayatta. "Oğlum mal sahibi olsun diye çabalıyoruz" diyorlar. Duygu sömürüsüde tavanda.
Bir video yaptım konuyla ilgili 15 dakika. Youtubeye aktarıyorum. İzleyince anlarsınız derdimi.
 
Şu aile baskısı olmasa benden iyisi yok şu hayatta. "Oğlum mal sahibi olsun diye çabalıyoruz" diyorlar. Duygu sömürüsüde tavanda.
Bir video yaptım konuyla ilgili 15 dakika. Youtubeye aktarıyorum. İzleyince anlarsınız derdimi.
Kolay yoldan almıyorsan, mal mülk için ömrünü, sabrını, gücünü ve vaktini tüketip duruyorsan o mal insana mutluluk vermiyor. Zengin olup kolay yoldan alsan da keyfini bir müddet sürüyorsun. Malın mülkün insanın iç huzurunu sağlamadığı, amaç değil araç olduğunu insanların anlaması çok uzun sürüyor. Zaten bunu anladıklarında genelde ömrün sonbaharı gelmiş, bir ayağım çukurda tripleri başlamış oluyor.
 
Üniversite zamanlarını zaten hiç katmadım bile. Dünyanın en büyük öğretmen yalanıdır ' hele bir üniversiteye kapağı atın sonrası rahat ' cümlesi. O cümleyi kuran ne kadar hoca varsa üniversite yıllarımda çok küfür yedi benden. Üniversitenin ilk yılı özgürlüğün verdiği huzur paha biçilemez. Ama sonra o özgürlüğün döndürdüğü baş yüzünden derslerden bir bir çakınca işin iç yüzünün öyle olmadığını anlıyorsun. Başlıyorsun derslere kasmaya. Ama sonra 3. ve 4. sınıf gelince bu sefer ben nasıl iş bulacağım, ne olacak şimdi boşluğuna düşüp duruyorsun. Yani tüm çocukluğunun gençliğinin içine ediyorlar, mezun olunca da 3 kuruş paraya ya it gibi çalıştırıyorlar ya da işsiz güçsüz üniversite mezunu olarak ortalıkta gezinip duruyorsun.

kesinlikle katılıyorum. Ben ilk sene İncirharmanında hazırlıktaydım, hazırlık malum yat anam gez anam iç anam dolaş anam. 1nci sınıfa geldim dedim lan noluyoz, bazı başka sıkıntılarla da birleşti ilk sene pert. sonra o dersleri toplayacağım derken hooop 1-3e takıldım sene uzadı vs
 
  • Beğeni
Tepkiler: Cenk
Ben düz okudum. Lise diplomamaı alıncada eğitimi bitirdim. 18 yaşından itibaren çalışıyorum. Haylende çalışıyorum. Hayatımdan memenun olmak ile olmamak arasında bir ev parası kadar uzağım.

Abi en temizi biliyor musun, ben lise 2ye giderken babam emekli olacaktı, bırakayım mı sana yapacak mısın bu işi dedi, hayır okuyacağım dedim. Aynı dönemde üniversite stresine girmeyip iş güç kuran veya başkalarının yanında çalışan arkadaşlarım şu an evlendi barklandı evini arabasını aldı kucağında çocukla geziyor bense yeni yeni hayat kurma çabasındayım. Tabi ki Allah'a bin şükür halime, ancak yaşantımızı biraz da tercihlerimiz belirliyor. Ve ben dönem dönem hatalı tercihler yaptım

edit: bu noktada genç kardeşlerimize okumayın gidin iş kurun vs tavsiyesi vermem, veremem. O dönemle şu an ki dönem cidden çok kötü. Esnaflık çok daha zor, benim elimde bi imkan vardı değerlendirmedim.
 
Son düzenleme:
kesinlikle katılıyorum. Ben ilk sene İncirharmanında hazırlıktaydım, hazırlık malum yat anam gez anam iç anam dolaş anam. 1nci sınıfa geldim dedim lan noluyoz, bazı başka sıkıntılarla da birleşti ilk sene pert. sonra o dersleri toplayacağım derken hooop 1-3e takıldım sene uzadı vs
Anlayacağın hocam, okul hayatı + iş hayatı + geçim sıkıntısı derken ömür bitiyor. Benden yaşça çok büyük, artık ununu elemiş eleğini asmış insanların çoğuna bakıyorum da geriye dönüp baktıklarında hatırladıkları 1-2 hatıradan, andan fazlası değil. Robot gibi bir ömür yaşayıp gidiyoruz bu hayattan.
 
Anlayacağın hocam, okul hayatı + iş hayatı + geçim sıkıntısı derken ömür bitiyor. Benden yaşça çok büyük, artık ununu elemiş eleğini asmış insanların çoğuna bakıyorum da geriye dönüp baktıklarında hatırladıkları 1-2 hatıradan, andan fazlası değil. Robot gibi bir ömür yaşayıp gidiyoruz bu hayattan.

Maalesef öyle, yaş 30a geldi iş güç bi şekilde atlattım ama askerlik mi evlilik mi daha evlenecek insan da yok daha düğün yapacak birikim de yok soruları kafamı kurcalıyor
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...