Kafam yeni yeni yerine geliyor. Bu hafta son 4 yılımın hem en kötü hem de garip haftasını yaşadım. Başka hayaller kurarken bir anda hayatımı etkileyecek kararlarla baş başayım. Yaş 30, artık İstanbul'da yaşamak istemediğimin farkındayım. Maddi manevi İstanbul çok yordu artık, boşa kürek çekiyorum gibi geliyor pek çok zaman (Bu şehirde aylık +20.000 tl kazanmıyorsanız, hadi en kötü 10.000 olsun, yaşamanın bir mantığı yok).
Bilenler bilir Almanya'da iş ve yaşam fırsatım var, ki en geç yaz sonu gideceğim. Daha doğrusu karar vermem gerekir. Kız arkadaşım en önemli motivasyonumdu ama artık yok. Almancam 0 ama işten ayrılıp 3-4 aylık çalışmayla bir noktaya getiririm. Evi beraber çalışacağım insanlar karşılayacak, maaş eskiden çok önemli değildi ama şuan için önemli bir kriter. Aslında maaş+prope başına prim gibi çalışacağım. İşin kötüsü ofis 0'dan kurulacak. Yani hem hayat anlamında yeni bir düzen kurulacak hem de iş anlamında. Yaşayacağım yer Stutgart'a 15 km, sessiz sakin bir yere benziyor. İş de şu olacak, Türkiye'de proje üretilecek, Almanya'da satılacak. Veya en kötü euro üzerinden fiyatlandırma yapılacak. Yani 50.000tl'ye halledilen iş, 50.000 euroya satılacak. Win-win durumu var kağıt üstünde. Tabi kendi içinde bir sürü risk ve belirsizlik barındırıyor. Kurumsal bir yere gitmiyorum, Almanya'nın disiplinini, çalışma sistemini pek bilmiyorum.
Almanya güzel yer, yaşam bize göre çok daha ucuz, Avrupa'nın göbeği, uzun süre orda var olabilirsen 20- 30- 40 yıl sonra avantajları çok. Uzun zamandır Mx-5 hayalim var, bizde 120.000 tl, orda 25.000 euro.
De "ama"ları da çok.
İkinci alternatif memleketim Ordu. Anamız, babamız, çevremiz orada. Şehirde köyde evimiz, toprağımız, deniz kenarında babamın işlettiği arazisi bize ait olan bir işletmemiz var. Zaten gidersem hem orada babama yardım edeceğim, hem ofis açabilirim ama en önemlisi kesinlikle müteahhitlik yapmam lazım ki kendim mimarım. Gidip, hasbelkader iş yapıp, evlenip çocuk yapmak da hayata dair bir alternatif. Ancak problemim insanımız. Kabalık, çakallık, görgüsüzlük aldı başını gitti artık. Bu işte beraber çalışacağım adamların piyasadan yaklaşık 2 milyon tl alacağı var, siz düşünün artık piyasanın durumunu.
Şeytan diyor oğlum bas git, ki Erasmus kapsamında 5-6 ay Belçika'da yaşadım az çok tecrübeliyim ama ayrı yaşasak da orda 3 arkadaştık. Yeni düzen, yeni ülke, yeni hayat. Bir yanım da diyor ki lan deli misin dön memlekete yaşa rahat rahat hayatını. Millet b.ktan b.ktan binalar yapıp parayı çuvalla götürüyor, yapamayacağım iş değil ama sırf para kazanmak bir motivasyon mu bilmiyorum. Saygı, rahat yaşam, sessizlik, gürültü, trafik, hayat kalitesi ??
Benim gibi huzursuz bir yapıya sahip, ancak hayallerine kavuşmak için veya başka bir tabirle hayata dair belli bir düzeyin üstünde çalışma azminiz varsa bu kararlar zor oluyor. İnsan mutlu olacağına inandığı yerde olmalı ama mutluluk ne ki? Yaşıyoruz işte demek olmadığını biliyorum. Bakalım günler ne getirecek...Okuduğunuz için teşekkürler
https://www.google.com.tr/search?q=...n7_ZAhXJLMAKHY0PCWsQ_AUICygC&biw=1920&bih=949
http://www.ooyyo.com/germany/c=CDA3...8674130AF078BC4535/-4805495270322756573.html/
https://www.sahibinden.com/ilan/vas...azda-mx-5-power-sense-7300-km-447692345/detay