Şöyle bir konumuza güncel çekelim. Uzun bir güncel olacak, benden uyarması!!!
Son zamanlarda arabada ufak bir problem vardı, biraz onunla uğraştım. Konuyu tam anlayıp, çözmeden de buraya yazmayayım dedim.
Olay, Temmuz ayının başlarında, bir gün sabahın köründe oldukça sakin şekilde 80'le falan giderken araba motor lambası yaktı. Hemen sağa çektim ve OBD'den kodu okudum. P0039 diyordu. Yani turbo by pass valve hatası.
Sebebi çok farklı şey olabilirdi. en ufak bir hortumdaki hasardan dolayı hava kaçağı, intercoolerda çatlak, turboda çatlak, wastegate arızası, wastegate'i kontrol eden valf'in arızası gibi gibi.
O gün için hatayı silip, arabayı ufaktan bir denedim. Herşey normal çalışıyordu. O sebeple hata tekrar çıkacak mı merakıyla, yoluma devam ettim.
1 hafta sonra yine aynı hatayı yaktı araba. Bu sefer bir dip gaz yaptığım bir sollama sonrası gazı bırakınca hatayı yakmıştı. Ben de yaklaşık 100TL'ye en büyük olası şüpheli olan wastegate'i kontrol eden valfi yeniledim.
Suçlu valfimiz:
Hatta o şekilde körfez'e falan gittim, yukarıda videosu olan 9 Temmuz günü. Körfeze gitmeden önce arabayı köpek gibi zorlamış olmama rağmen hiç arıza yakmamıştı. Ama körfez'de daha ilk turda aynı hatayı verdi. Ben de hatayı silip, ME110T tutning box'ı kapattım ve o şekilde turladım, hatayı bir daha vermedi. Hatta günün sonlarına doğru box'ı tekrar açmama rağmen hiç hata olmadı.
Aynı günün sonunda İzmir dönüşünde otobanda araba LPG'de iken belli devir aralıklarında tekleme de yaptı hafiften, tabi moraller o an bozuldu. Belki hatırlarsınız, bir önceki körfez ziyaretimin sonunda bujilerim bitmişti, daha doğrusu pist sonrası bujiler lpg ile tekleme yapmaya başlamıştı (ki pistte sadece benzinle kullanırım arabayı). O bujiler 20.000km'den fazla yapmıştı, o sebeple bitmiş olmasını dert etmemiştim. Ama 9 Temmuz'daki olayda bujiler daha baya bir yeniydi, taş çatlasın 8.000km falan yapmıştır, o sebeple moral bozdu biraz. Çünkü o an için suçluyu buji olarak düşündüm.
Ama sonrasında bir süreliğine tekleme işi ortadan kalktı, ben de bir şey yapmadım arabaya. Dedim heralde uzun yolda aldığımız LPG kalitesi kötüydü, belki de öyle düşünmek istedim. Bir süre (1 hafta falan) böyle devam ettim.
Paralelde, benim araba hala arada kafasına göre P0039 hatasını veriyordu. Bu konu beni içten içe rahatsız ettiğinden onu da araştırıyordum. Hatta bu sefer işin uzmanına danışmak için İzmir'de Alfa ustası olan bir arkadaşıma gittim.
Kaputu açınca tabi usta arkadaşımız ilk olarak Magneti Marelli ME110T tuning box'ı gördü ve yapıştırdı cevabı "ME110T bu hataya sebep olabiliyor ve bu fake hata oluyor. Sürüşte etkisi yoksa, çok da kafana takma" dedi. Bu cevaptan sonra da ben bu P0039 hatası her çıktığında OBD'den silip, yoluma devam ettim, bir nevi konuyu bilinç altımın derinliklerine attım.
Sonralarında arabanın hafiften tekleme işi tekrar baş gösterdi. Buji ve bobinler yeni olduğundan, artık sorun sebebi olarak LPG sistemine yöneldim. Çünkü o aralar benzinde pek kullanmasam da, denemelik benzine alınca sıkıntıyı görmüyordum, sorun hep LPG'de bana denk geliyordu. LPG garantimin geçerli olmasından dolayı da kafam rahat.
Bilgisayarı LPG ecu'suna bağlayıp, test sürüşlerine başladım ben. Arabayı zorlayınca, tekleme oluşuyor ve bu tekleme anında regülatör basıncı bariz düşüyordu. Tabi basınç düştüğünden mi tekleme oluyor, yoksa tekleme olduğundan mı basınç düşüyor, kimse net konuşamaz. Ama buradan LPG regülatörü olası bir şüpheli oldun. Kendi LPG'cime gidip, bir güzel regülatörü kendi ellerimle değiştirdim. Hatta regülatör değişimi sonrasında, işi şansa bırakmamak için aynı günün akşamına Özdin abile ile birlikte LPG için AFR ayarını baştan yaptık.
AFR ayarı yaparken araba canavar gibiydi. Ama ayar işi bitip, eve dönerken tombala yine denk geldi ve araba teklemeye başladı. Bu olaydan sonra, istemeyerek de olsa bu sefer bujilere el attım. Yaklaşık 190TL'ye NGK iridyum laser series bujimizi yeniledim (bu arada konuda verdiğim tüm parça fiyatları ana tedarikçinin karsız sattığı rakamlardır, piyasa satış fiyatı%10-%20 kar koyarlar)
Eski vs yeni bujilerimiz:
Bujileri yeniledikten 3 gün sonra, sabuncubeli üstünden izmir'e giderken, yeni açılan tünel tıkanıktı, ben de eski yokuşlu yola girdim. rampayı çıkmaya başladığım gibi araba teklemeye başladı. Ve bu sefer arıza lambası da yandı. Tabi benim kefiy iyicene kaçtı. Müsait ilk yerde OBD'yi bağlayıp hata koduna bakayım dedim. Tabi ben ateşleme bağlantılı bir hata beklerken, asıl şoku burada gördüm, P0039!!!
Yani turbo valf işi benim bu teklemelerin kök sebeblerinden biriymiş.
Aynı günün gecesi, Mito sahibi bir başka arkadaş ile birlikte otobanda bolca gazladık. Öncelikle onun Mito'da OBD'yi bağlayıp, görmemiz gereken basınç değerlerini okuduk. Sonra benim arabaya geçip aynı şekilde köpekler gibi gazladık. Benim arabada gazlar iken, iyicene zorladıktan sonra, benzinde veya lpg'de fark etmezsizin, continuous basınç vermesi gereken 3500 rpm civarı anlık basınç düşüşleri ve buna bağlı teklemeler olduğunu net şekilde gördük. Hatta ME110T tuning box'ı söküp, durumu tekrarladık, aynı şey yine oluyordu.
O hafta sonu, babamın dükkana gidip, arabayı inceden kurcalamaya başladım tekrar. Öncelikle Turbo ve manifold basınç sensörlerini söküp güzelce temizledim. Bu işlemden sonra deneme için öncelikle Çukurköy tepelerine çıktım, Şu CV films Cevat'ın devamlı çekim yaptığı yer yani. Orada hatta Cevat ve stock king Osman'a denk geldim, M3'ü çekiyorlardı. Bi selamlaştık, sonra yoluma devam ettim.
Bir de otobana çıktım aynı şekilde ve aynı basınç dalgalanması yine oluyordu.
Çukurköy tepelerinde teste çıkmışen, manzaralı araba fotosu olmazsa olmaz tabi:
Bu sefer dükkana geri dönüp, bizim diagnoz cihazınını (Bosch KTS 540) arabaya takıp, baya bir kurcaladım. O esnada, menülerin altında "wastegate valfi yenileme sonrası adaptasyon" gibi bir seçenek olduğunu gördüm. O adaptasyon işini de yaptık. Daha önce valfi değiştirirken, böyle bir adaptasyon gereksinimi olduğunu bilmiyorduk.
Bu şekilde test etmeden önce, babam özellikle LPG'yi komple kablo ve soketlerini söküp, o şekilde deneme yapma konusunda ısrarcı oldu. Araba benzinde dahi olsa, bir şekilde LPG enjektör zamanlarını kurcalayabilir (yani LPG ecu problemi olabilir) tezini ortaya sürüyordu. Gittim, LPG ustama ve adam bildiğiniz cart diye tüm LPG kablolarını kesti. Benzin enjektörü çalışması için bir kaç kabloyu geri bağladık ve yola tekrar çıktım.
Bu sefer %100 benzinli ve valf adaptasyonu yapılmış arabam, çeyrek depo benzin bitirmeme rağmen tertemiz çalıştı.
Aynı günün sonunda, LPG enjektörlerini geri bağlayıp, o şekilde bir kaç gün kullandım. Yaklaşık 3 gün sonra ise LPG'de aynı tekleme yine oldu. Bu sefer yine benzinde de denedim, benzin temiz, LPG sorunluydu. LPG ustama gidip, bu sefer de LPG enjektörlerini garantiden değiştirdim. Hatta Ustanın elinde Atiker AHCF enjektör yoktu, ben de elindeki Prins Technomax enjektörleri hacıladım.
Prins Technomax Enjektör:
Hikayenin sonuna gelirken, arabada aşağıdakilerin hepsini değiştirdim, kimisi gerekli kimisi gereksiz oldu:
- LPG Regülatörü => yüksek ihtimalle gereksiz değişiklik oldu
- LPG Enjektörü => gerekli bir değişiklikti
- Bujiler => %99 sağlamdı bujiler, gereksiz değişti. ama bujilerimi saklıyorum, zamanı gelince elimde yedek var kafasındayım
- Wastegate Valfi => Kesinlikle gerekliydi, hatta adaptasyon konusu çok krtitimiş, beni uzun süre sürüncemede bırakan olay da bu olmuş zaten
Çok şükür, 1 haftadan fazla süre oldu, araba temiz ve keyifli günlerine geri döndü.
Bir de su deposunda minik bir çatlak vardı ve ufaktan su kaçırıyordu. Başımıza büyük bir iş açmadan onu da hallettim dün akşam. Türk otomotiv yan sanayimiz sağolsun, 80TL'ye de o iş bitti.
Yenilenmiş su deposu ile kaput altı fotomuz:
Belki ben biraz pimpirikliyim, ondan konuyu uzatmış olabilirim. Ama, kendi arabanızı kendiniz tanımanız, işinizi önce kendiniz sahiplenmeniz, çözümü kendiniz bulmanız bence önemli bir şey arkadaşlar. Benim bu durumumda, iki farklı hata aynı anda ortaya çıktığından, işi sadece ustalara bırakmış olsaydım, tamirci LPG'ciye, LPG'ci tamirciye beni gönderip dururdu, çözüm de bulunmazdı, ben de arabadan soğurdum heralde.