Yük taşınacak bir ticari için şanzıman açısından 2 beklenti vardır, birincisi verimli yakıt tüketimi, ikincisi de ağır yük ve torka karşı dayanıklı mekanik yapı. Hızlı vites geçişi ticari otomobilde hele ki dizelde lazım olacak en son şey. Böyle bakınca birinci kriteri çift kavrama şanzımanlar karşılasa da ikinci kriterde hep bir soru işareti akılda kalacaktır. İstedikleri kadar garanti versin üretici firmalar fark etmez. Mühendisler aracı tasarlarken tabii ki onlarca testten geçirip bu şanzımanın dayanıp dayanmayacağını test ediyor. Ama biz tüketici olarak tabiri caizse eşeğimizi sağlam kazığa bağlamalıyız. Para kolay kazanılmıyor. Ayrıca şunu da unutmamak gerek ki çift kavrama teknolojisinin ömrü sanıldığı kadar uzun değil. Üreticiler bu şanzımanların çok maliyetli bir üretime sahip olduklarını gördüler ki dayanıklılık konusunda hala tam olarak başarılı bir noktaya gelebilmiş değiller. Bu sebeptendir ki bir çok marka 6-10 ileri yeni nesil tork konvertörlü şanzıman teknolojilerine yönelmeye başladı iyiden iyiye. Gelecek şanzıman teknolojisi çift kavramaların değil, geliştirilmiş tork konvertörlü şanzımanların olacaktır, olmaya başladı bile.
Abi konuya biraz daha teknik katmak istedim arkadaşın konusunu da maymun etmemek için buraya taşıdım
Öncelikle çift kavrama şanzıman hakkında ufak bişiler söylemek istiyorum.Çift kavrama şanzımanlar en yeni şanzıman tipi. Kendileri malum yük ve stres altında kalmayı sevmeyen,hassas,bozuk yol ve dur kalkta rahatsız olan bir şanzıman tipi.Bunu sebebi çift kavramanın suçu değil aslında.Tasarlanma amacı, pistte performans araçlarının vites geçişindeki zaman kaybını ortadan kaldırmak olan şanzımanı gelip de günlük kullanım için tasarlanmış arabalara koyan markalarda.
Peki markaların bazıları çift kavrama için ısrar ederken neden çoğunluk marka 10,9,8 tork konvertörü tercih ediyor?Ya da arge yapıyor?
Tork konvertörlü şanzıman tarihinde ilginç bir geliştirme hikayesi var aslında.2.dünya savaşı sırasında ağır yük taşımak zorunda olan askeri kamyonlarda 3 ileri hidrolik desteksiz manuel şanzımanlar vardı ve bir şoför er gün aşırı dinlenerek o kamyonları sürebiliyordu(sol ayak pert).Buna kayıtsız kalmayan GM mühendisleri 1945 te ilk hidrolik destekli tork konvertörlü otomatik şanzımanı yaptılar.1948 de de ABD de ''savaşta 8 ton çeken şanzıman bu '' şeklinde reklam yaparak piyasaya girdiler ; 70 yıllık geliştirme ve üzerine çalışmalar sonucu.Dayanıklı(milyon km garantisi verilmiş bazı markalar tarafından milenyumdan önce)-Şimdiki arabaların ağırlığı altında ezilmeyen-ısınmayan-Vites oranı arttırıldıkça manuel 6-7 ileriden daha yakıt tasarruflu 170 km/sa hızı 2000 devirde verebilecek durumda artık bu şanzımanlar.
Peki neden tork konvertörlü şanzımanları tercih etmiyor her marka?
+Ar-gesi pahalı(70 yıldır geliştirilmeye çalışılan şeyi iyileştirmek mi zordur yeni bir şey üretmek mi?)
+Ağır alaşım metallerden yapılıyor.Pahalı
+Ağır.Bu yüzden ağırlık merkezini ayarlarken zorlanılıyor.
+Üretimi komplike iç içe geçen parçalar uyum vs
Sonuç: Smart is the new sexy -----> Torque converters is the new sexy